Çiğil İsyanı



Yrd. Doç. Dr. Ahmet Avanas, Milli Mücadelede Konya Kitabında Çiğil İsyanı İle İlgili Bir Bölüm


“Asiler Bucak köyüne gitmekte olan kaza kaymakamı Sami Bey’le maiyyetinde bulunan jandarmalara taarruz ettiler. Bu ikinci isyan 7 veya 8 Ekim tarihinde olmalıdır. Zira bundan önce Ilgın’dan tedib kuvvetleri geçtiğinden herhangi bir olay olmamıştır.” Asilerin bu 7 hareketi üzerine Çiğil kasabasına bir kuvvet gönderilmesi kararlaştırıldı. Bu sırada Konya isyanını bastırmak için Karahisar’dan gelen Mebus Hoca Şükrü Efendi idaresinde 60 Piyade bir top ve iki makinalı tüfekten ibaret kuvvet de bu harekâta katıldı. Hoca Şükrü Bey komutasındaki tenkil kuvvetleri Çiğil kasabasına girerek usatla müsademeye girişti. Fakat şiddetli yağmurun yağması ve kesif sis nedeniyle geri çekilmek zorunda kaldılar. Geceyi uygun bir yerde geçiren tedib kuvvetleri ertesi sabah Çiğil üzerine yeniden yürüdü. Hakim noktaları tutan asilerle beş saat süren bir çarpışma yaptı. Fakat yağmur ve sis sebebiyle top ve makinalı tüfekler kullanılmaz oldu. Bunun üzerine tenkil kuvveti yeniden Ilgın’a çekilmek zorunda kaldı. Fakat tenkil kuvvetleri henüz istasyona girmeden mevcudu 700 kişiyi bulan asiler batı istikâmetinden şehre girerek işgal ettiler. (8 Ekim 1920) Halka çeşitli işkencelerde bulundular. Şehrin telgraf hatlarını kestiler. Ilgın Müdde-i Umumisi olan Necib Bey ile Yüzbaşı Osman Efendi’yi şehid ettiler. Ayrıca Ilgın’da bulunan muhacirlerin evlerini yağmaladılar. Asker sevkıyatını önlemek için demir, yollarını tahrip ettiler. Ilgın’da eşkıyalar bu hareketleri yaparken Afyon’dan 23. Fırka Kumandanı Osman Bey’in (Kasap Osman) kuvvetleri geldi. Osman Bey kuvvetleri kısa çarpışmadan sonra Ilgın’ı asilerin elinden aldı.( 9 Ekim 1920) önce demir yolunu tamir ettirerek Konya-Karahisar tren hattını yeniden açtı. Bu arada yeniden toplanan 500 kişilik bir ası topluluğu (16 Ekim 1920) tekrar Ilgın’a taarruz ettiler. Fakat asiler büyük zaiyad vererek çekildiler. Elebaşılarından Çiğil'li Hacı Tahir yaralı olarak ele geçirildiği gibi Tavgeneli Halil öldürüldü. Yine bu çarpışmada Ilgın’daki asileri teşkilatlandırıan ve Erkan-ı Harb vazifesini gören ihtiyad zabitlerinden Mehmet Efendi ve “Levazım Riyaseti” görevini yapan Şevki Efendi ile Jandarma Kumandanlığı görevini yapan ve Çiğil nahiyesi Müdürü Nihad Bey’i öldüren Bolcaklı Şükrü yakalandı. Ilgın isyanına Konya’da olduğu gibi bazı azınlıklar da iştirak etmiştir. Bolcaklı Şükrü’nün jandarma komutanlığı muavinliğini yapan Bolcaklı Abdi ile Rum azınlıklarından beş kişi yakalandılar. Yakalananların hepsi Mahalli Divan-ı Harp tarafından mahkeme edilerek idam edildiler. Ilgın isyanı Osman Bey’in acımasız ve çok sert tedbirleri sayesinde kısa zamanda bastırıldı. Asiler son olarak (17 Ekim 1920) ile (21 Ekim 1920) günleri taarruza geçtiler ise de bu saldırıları da önledi. Bu arada 22 Ekim günü Beyşehir’den gelen Refet Bey de Ilgın’a girdi. Asilere son darbe indirildi. Böylece Ilgın isyanı (22 Ekim 1920) tarihinde tamamen bastırıldı. Bu arada 20 Ekim günü Mahalli Divan-ı Harp kararı ile 9 kişi idam edildi.

Ayrıca Ilgın isyanının bastırılmasından sonra: 


  • 27 Teşrinievvel 1336 (Ekim 1920) günü 8
  •  28 Teşrinievvel 1336 (Ekim 1920) günü 5
  • 4 Teşrinievvel 1336 (Kasım 1920)’de 23
  • 7 Teşrinievvel 1336 (Kasım 1920) günü 15 kişi olmak üzere toplam 51 kişi Divan-ı Harp kararı ile idam edilmiştir.

Bu korkunç bir hadisedir. Kasap Osman’ın kurduğu mahalli Divan-ı Harp ile 200 kişiyi idam ettirdiği rivayet edilir. Cahil asilerin dahi bu kadar öldürme hareketlerine girişemedikleri hatırlanırsa bu olayın korkunçluğu kendiliğinden ortaya çıkar. 

1 Yorumlar

Daha yeni Daha eski