Markut Torbanı Sarkıt...

Eski kültürde çocukları, öcüyle, canavarla ve bilinmeyenlerle korkutmak çok kullanılan bir yöntemdi. Bugün halen izleri görülebilir.
Bunlardan biri de "markut torbanı sarkıt" diyerek uslanması istenen çocuğun markut tarafından alınıp götüreleceği şeklinde korkutulmasıdır. Bizim yöremizde bu şekilde söylenmesine rağmen aslında bu kökeni çok eskilere dayanan "Markut" aslında mitolojik bir kuş.

Diğer kaynaklarda Merküt veya Bürküt olaral da bilinen Markut, Türk, Altay ve Moğol mitolojisinde efsanevi bir kartaldır. Bazen Anka kuşu ile özdeşleşmiş olarak devasa bir kuş şeklindedir. Bazen de bir tanrı veya tanrıça olarak görünür. Altay efsanelerinde, gök yolculuğuna çıkan kamın ruhuna, ilk üç gökkatı boyunca kılavuzluk eden dev dişi gök kuşudur.

Anadolu 'da geleneksel Türk kültürünün taşıyıcılarından olan Yörük boyları arasında, yaramazlık yapan çocukları korkutmak için uydurulan düşsel bir varlık olarak ta görünür. Aslında bu düşsel denilen varlığın kökü, ulu dil birliği çağına kadar gider. Bu mitolojik varlık hakkında Yörükler arasında şöyle denilir: "Merküt Merküt ... Bacadan kolunu salla..." Aynı tekerleme bazı yörelerde "Harkıt. Bacadan torbanı sarkıt. Çocukları al git." olarak da söylenir. Yaşlıların derin inanışlarına göre, Merküt bir kuştur. O sadece adı anılanları korkutur.

V. Radlov, "Sibirya'dan" adlı eserinde, Altay dağlarında yaşayan kamlardan ve kurban törenlerinden söz ederken, "Sema kuşu Merküt"ün adı geçen bir kam duası metnini de kaydetmiştir:

Gök kuşları beş Merküt,
Tırnakları bakırdan
Ayın tırnağı bakırdan,
Ayın gagası buzdan
Geniş kanatları muhteşem hareketli.
Uzun kuyrukları yelpaze gibi
Sol kanadı ayı örter.
Sağ kanadı güneşi
Ey dokuz kartalın anası!
Yayığı geçerken şaşmaz
İdil üstünde yorulmaz,
Öterek gel sen bana!
Oynayarak gel sen sağ gözüme!
Sağ omzumun üstüne kon."

Yararlanılan Kaynak; Wikipedia

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski