Dam Yuvmak - Yuvalamak

Çok değil bundan 20 sene önce yani 1990 lı yıllarda bile Aşağı Çiğil deki evlerin çoğu "Dam" diye tabir ettiğimiz kerpiç yapı üzerine düz toprak örtülü çatılardan oluşurdu. Damlar düz ve toprak örtü olduğu için yoğun yağışlı geçen kış aylarında kar yağışı ile geçmiş her gecenin sabahında her hane halkından bir veya iki kişiyi damlarda resimdeki gibi pijamalar ile görebilirdiniz. Dam önce ahşap kar kürekleri ile kürenirdi. (Çiğilce ile kürünür) Resimde gördüğümüz yuvama taşı ile de kar erdiği zaman toprağı iyice sıkıştırmak için yuvama yapılırdı. Tabanı donmuş karlarda kar küredikten sonra yuvama yapılamaz zaten.



Kar kürüme diyince benim aklıma hep şu hikaye gelir çocukluğumda büyüklerin sohbetlerinde duyduğum. Bir çok Çigil'li bu hikayeyi bilir. Tabi gerçekliği hakkında bir fikrim yok. Hikâye şöyle; Bizim görmeye yaşımızın yetmediği rahmetli Amerika'lı lakaplı ile  (ismini bilmiyorum) amca anlatıldığına göre çok kibar, saygılı, efendi ve Çigil e göre modern bir insanmış. Zaten bu nedenle Amerika'lı deniyor sanırım. Bu Amerika'lı amca böyle karların küründüğü bir kış sabahı çarşıya giderken, damda kar küreyip karı Amerika'lının geçeceği yola kürüyen birine "lütfen" kelimesini kullanarak üzerine kar gelmeden yoldan geçmek için müsade istemiş. Adamda tabi bişey dememiş ve geçmesine müsaade etmiş. Etmiş ama "lütfen" kelimesinin ne demek olmadığını bilmediği için aklına takılmış ve kendisine küfür ettiğini sanarak içi içini yemiş. İşi bitince tabi soluğu kahvede Amerika'lının yanında alıp  "anana da lütfen babana da lütfen" demiş. Diye anlatılırdı.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski